7 Ocak 2021

Rengarenk Türkiye Mozaiği

ile Birsen Çevik Akgünlü

2013 yılında BÜMED Dergi’de yayımlanan yazımdan:

”Boğaziçi Ekonomi Bölümünden 1996 yılında mezun oldum. Bana sanki dünmüş gibi geliyor, ama tam 17 sene olmuş…. Sanırım ‘dün gibi’ hissi, bu süre içerisinde okuldan hiç kopmamış olmamdan kaynaklanıyor. Teorik anlamda koptum aslında. Kariyerimi kurumsal alanda inşa ettim. Master ya da doktora da yapmadım. Ama Kampüsle aramda her zaman bir bağ kaldı.

Baharı Güney Kampüs’te karşılama alışkanlığımdan hiç vazgeçmedim örneğin. Her sene İstanbul’un ısınmaya başladığı ilk günlerde çimenlere koşarım. Yakın üniversite arkadaşlarım ile yaza merhaba partimiz, mutlaka Manzara’da dürüm ve bira eşliğinde olur. Tam da eski günlerdeki gibi…

Üniversite tercihi yaparken sadece akademik eğitim alacağımız yeri seçmiyoruz, hayat görüşümüzün ve değerlerimizin şekillendiği ortamı da seçiyoruz. Boğaziçi bana çok şey kattı. En çok da ‘açık fikirliliği’, ‘özgürlük alanlarına saygı duymayı’, ‘farklılıkları eleştirmek yerine bunlarla hayatı renklendirmeyi’ öğretti. Yurtta odamı paylaştığım arkadaşlarım değişse de, rengarenk Türkiye mozaiği hiç değişmedi. Hepsi ile çok değişik paylaşımlarım oldu, geriye dönüp baktığımda gülümseyerek andığım…

Hepimiz birbirimizden birşeyler öğrendik, beraber büyüdük. Boğaziçi damarlarımıza bir grubun parçası olmanın keyfini enjekte etti. Bu yüzdendir ki hiç kopmadık.

Boğaziçi’nin bana öğrettikleri, iş hayatında değişik görüşlere değer vermemi ve ekip olmanın gücüne inanmamı sağladı. Ve kariyerimdeki tecrübelerim de gösterdi ki, ancak ekip kazanımlarını bireysel hırslarının üzerinde tutan ve farklılıkların sinerjisinden yararlanabilen organizasyonlar başarıya ulaşabiliyor.

Kampüste olmak bana her zaman çok iyi geliyor. Okul günlerinin ‘Birsen’ine geri dönmemi, hayata ve kariyerime daha heyecanla ve merakla bakmamı sağlıyor. Bazen gündelik koşuşturmacalar ve rutin içinde yerimde saydığımı hissettiğim zamanlar oluyor. Böyle zamanlarda, Petek’te oturup Boğaz’ı uzun uzun seyrediyorum. Körleşen gözlerimin ve zihnimin açıldığını, çok daha farklı bir perspektiften bakmaya başladığımı hissediyorum. Gençlik heyecanım ve enerjim geri geliyor.

Yıllar akıp geçiyor, nesiller değişiyor ama Boğaziçi onu özel kılan değerleri ile bizi kucaklamaya devam ediyor. Tüm mezun arkadaşlarıma, Kampüs’te gençlikleri ile buluşmalarını ve bugünlerine bir de o gözle bakmalarını tavsiye ederim.”

Birsen